top of page

Tüketmedeki hızımız muazzam ! 😦

Sosyal medyada bi’şeyler paylaşırken fark ettim geçen.. Önce aman dedim boşver, klasik. Sonra da içimden atmak istedim defalarca, e dedim benim online günlüğüm var 😁


Her şeyi, acıyı/sevinci, gözyaşını/kahkahayı, durumları, duyguları, hayatımızı ne kadar çabuk tüketiyoruz… İşin kötü yanı hızlı tüketmek istiyoruz. Her şey olsun ve bitsin… Hep acelemiz var, her şeye. Yıllardır yerleşti bize bu. Çocukluğumdan da hatırlıyorum, hep bir yerlere yetişiyordum. Çocuksun sen ya, nereye yetişiyor olabilirsin. Oyun parkına koşturman gerekir. O yetişmek, şekil değiştirdi sanırım yeni çağ ile birlikte. Yetişmek ve yetiştirmek acele etmekle karıştı. Derinlik, anlam gitti. Hiç bir şeyi gerçekten yaşamıyoruz, çünkü hızlı olmamız öğretildi. Gerçeklik, anlam/anlama yok oldu sanki. Ya istemiyoruz ya korkuyoruz… Tam tüketim toplumuna yakışan insanlar olduk.


Neyi nasıl tükettiğimizin de bir önemi yok ilginç olanı…


Yani mesela, bi’ kaç gün bi’ şey paylaşmadım diye 10 kişi takibi bırakmış beni 😆 Değişik… 🤷🏻‍♀️ Haklılar ama, onlara tüketecek bir şey vermedim. Orada sadece duruyor olmamdan rahatsız oldular muhtemelen. Yani hiç önemli değil istediği için takip eden, istediği için takibi bırakır.


Neyse konu o değil. Tükettiğimiz şeylerin hızı beni biraz şaşırtıp korkuttu sanırım. Özümsemediğimiz bilgiyi, anlamadığımız duyguyu, hissetmediğimiz tatları hemen başkasına vermek istiyoruz. Onlar da bizden çıksın hemen. Tüketme hızımız ve hırsımız takdire şayan. Bari kendimizi yavaş tüketsek. Ne dersiniz, mümkün mü sizce?


Bi’ sürü şey vardı zihnimde yazmaya başlamadan, gittiler. Daha kelimelere dökemeden tükendiler. Neyse kısa olursa belki siz kolay tüketirsiniz de, günlüğüm okunmuş olur hızlıca 🤓

Ben de hızlıca kaçayım, zira tüketmeyi unuttuğum soğumuş kahveme takıldı gözüm 👋🏼

Son Yazılar

Hepsini Gör

Tercihler...

Kommentare


bottom of page